Durmuşsofular Kadirli’nin doğusunda olup Sofular Köyünün Kuzeyinde Aslantaş Barajı’nın kıyısındadır. Çevresinde Şirlegen (Farsça Arslanların yıkandığı, yattığı yer demektir) deresi, Yaşkeçeli Deresi ve Batı deresi akmaktadır. Sofular ve Durmuşsofuları içine alan bölgede son yıllarda Hititler dönemine ait yer altı zenginliklerine rastlanılmaktadır. Bu iki köy Şirleğen Mezarlığını ortak kullanmaktadır. Bu durum eskiden birlikte yaşanıldığını da kanıtlamaktadır. Rivayete göre Sofular oymağından iki kardeş Sofular ve Durmuş’un Sofuları anlamında iki köye ayrılmışlardır. Köyün geneli Avşarların Recepli Oymağına mensup olsa da Avşarların Dokuzlu (Dokuzoğlu) taifesinden, Osmanlıya bağlı Maraş Sancağında asker olarak görev yapan Hayta (asker-Haytaoğulları) Avşarlar yaşamaktadır. Diğer aileler ise Koluçolak, Tapsız, Cömert, Toprak, Durmuşoğlu, Bağceci, Kargıoğlu, Yüce ve Ahrazoğlu’dur.
Osmanlı Devlet Arşivlerinde Durmuşsofuların da dahil olduğu AŞİRET-İ SOFULAR (Sofular) عشيرت صوفيلر olarak adları sıklıkla geçer. (Kazâ (1863-1865) Adana → Adana eyâleti (salnâme) Köy Kadirli → Osmaniye). Sofular Köyünde yaşayanlar Recepli Avşarlarının sofular obasına dahildirler. Bu cemaatin Kökleri Kırgızistana bağlanmaktadır. 1699 yılında İç-El Yörükleri arasında bulunan Sofulu cemaati diğerleriyle birlikte 1701’de Yahyalı köylerini ziyaret (talan) etmişti. Bu durum üzerine Maraş beylerbeyi Rişvanoğlu Halil ve Adana beylerbeyi Mustafa’ya gönderilen emirle cezalandırılmaları istendi. Ancak ertesi yıl şekavete devam edip batıya yönelmeleri üzerine Aydın muhassılı Nasuh Paşa aldığı emir üzerine bunları İç-El’e geri gönderdi. 1703 yılından itibaren diğer Recepli Avşarı obalarıyla birlikte Belih nehri boyları ve Rakka’ya iskan edildi. Ancak bir müddet sonra bir kısmı iskandan kaçıp etrafa dağılarak bir kısmı Kars ve Çıldır taraflarına gittiler. Rakka’ya iskan olan Recepli obalarının 1729 yılındaki tahririnde Mahmudoğlu obası, 11 hane ve 9 mücerret nüfusa sahipti. Yine 1729 yılında Kangal ile Hasançelebi arasında bulunan Alaca Han ve Ulaş mevkiine Sofuların 75 hane ile iskan edildiğini görüyoruz. Ünlü seyyah Niebuhr’un 1764 yılında Anadolu’daki Türkmenlere ait hazırladığı listede de Sofular cemaati 500 çadır nüfusla Sivas bölgesinde görülmektedir. Kayseri’nin Sarıoğlan ilçesi Sofumahmut köyü bu obadandır. Cemaat Adana, Halep, Kangal, Sungurlu, Rakka, Karaman, Kırşehir, Sis, Kayseri, Kadirli ve Zamantı’da yerleşmiştir. Sofu-lar-lu (Kerimli) adıyla kayıtlı diğer grup ise Adana, Sis, Kars-ı Maraş, Tarhala, Sivas, Kırşehir, Karahisar-ı Şarki, Karaman, Aydın, Saruhan, Konya, İç-El, Alanya, Diyarbakır, Edirne, Gümülcine, Tatarpazarı, Dimetoka, Akçakızanlık, Düşenbe, Manavgat, Emirdağı, Gülnar, Şorba – Ankara, Darende, Tire, Zile, Söğüt, Şumnu, Dedeağaç, Göynük, Eğridir ve Yalvaç’ta bulunuyordu.
Durmuşsofular’ın da mensup olduğu Sofular hakkında gurur kaynağı olacak bir bilgiyi vermek istiyorum. Ulu önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün Babası Ali Rıza Efendi, Annesi Zübeyde Hanım`dır. Baba tarafından dedesi Kızıl Hafız Ahmet Efendi, anne tarafından dedesi ise Sofu-zade (Sofi-zade) Feyzullah Efendidir. Soyu Rumeli`nin fethinden sonra buraların Türkleştirilmesi için Anadolu`dan göçürülerek yerleştirilen Yörüklerden geliyor. Atatürk`ün dedesinin ilk ikamet ettiği yer Usturga ile Ohri İlçesi Çupa Köyü`dür. Rumeli`ye yerleşen Türkmen gruplar içinde Atatürk`ün soyunu ilgilendiren iki cemaat vardır. Bunlar babasının mensup olduğu Kızıllar ile annesinin mensup olduğu Sofular cemaatidir. Kocacık Yörükleri Sofular obası Atatürk`ün soyundandır. Hocalar lakabıyla tanınan dedesi Kızıl Hafız Ahmet Efendi ve dedesinin kardeşi Ahmet Efendi ve dedesinin kardeşi Kızıl Hafız Mehmet Efendi`dir. Anne tarafından dedesi Sarıgöllü Ailesinden Varyemezoğlu İbrahim Feyzullah Efendi`nin soyu Yunus Emre`ye kadar uzanır. Karaman`a yerleşen aşiret, oymak ve cemaatlerinden ikisi olan Kızıllar ve Sofular aşiretleri, Karaman`a bağlı Kızıllar (Taşkale) ve Yeşildere-Ibrala beldelerinde yaşıyorlar.
Mustafa Kemal Atatürk`ün soyu “Kızıllar´´ Cemaatine dayanır. Baba yanı, dört bin yıl ötesinde Kırgızlar`a dek uzanan bir geçmişe sahiptir. Ana yanı ise Bozuluslar`a bağlı “Sofu, Sofulı, Sofular, Sofuzade´´ aşiret ve cemaatinin bir ferdi´´ olduğunu belirtir. Ayrıca, “Bozulus`a bağlı Sofular Cemaatini, Anadolu`daki yerleşim yerine göre, örneğin İç-İl ya da Rakka`daki Bozulus`tan bir Cemaat diye tarif edersiniz. Rumeli`de ise Kocacık Yörüklerinden Sofulu Cemaati karşınıza çıktığı zaman, sanki ayrı ayrı Sofulu cemaatlerinden bahsedildiği zannına kapılırsınız. Halbuki her iki Sofulu Cemaati de aynı kökene sahip, aynı Yörüklerdir.
Aşağıda yakın döneme ait arşivden bir belge bulunmakta.
Belge Tarihi: 1909/ Kars kazasının Durmuş Sofular karyesinde bazı Ermenileri öldürmekten suçlu bulunan Molla Mahmud oğlu Halil İbrahim’in on ve Kara Mustafa bin Hüseyin ile Kır Ali’nin oğlu Ahmed Kahya’nın ve Hüsam oğlu Eyüb’ün beşer ve Andırınlı Kara Ülfet oğlu Süleyman’ın üç sene küreğe konulmaları hakkında bir ferman. (Harbiye)
Dr.Tarih/ Etnolog Aytaç BOZKUYU
Töre Araştırma Derneği Başkanı
Not: Yukarıdaki yazılı bilgiler tamamıyla kaynaklardan ve köy ahalisinden alınan bilgilerle oluşturulmuştur.
KAYNAKLAR
Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Daire Başkanlığı
TBMM Zabıtı Cerideleri
Halaçoğlu, İskan Siyaseti, s.83
Altınay, s.173-76. Orhonlu, Aşiretlerin İskanı, s.111.
Halaçoğlu, İskan Siyaseti, s.56
Refet Yınanç/Mesut Elibüyük, Maraş Tahrir Defteri II, s.740
Türkay, s.508,
Altınay, s.119
Halaçoğlu, İskan Siyaseti, s.48
Halaçoğlu, İskan Siyaseti, s.55
Sümer, Oğuzlar, s.349
Enver Çakar, XVI. Yüzyılda Haleb Sancağı, s.192
İbrahim Yılmazçelik, 19. Yüzyılın İkinci Yarısında Dersim Sancağı, Elazığ 1999, s.119-20.650): Türkmen ve Yörük Grupları
Sümer, Faruk (1972). Oğuzlar, Türkmenler : tarihleri, boy teşkilâtı, destanları (İkinci bas.)