1934’te Kadirli’nin Ağmaşat (Akmaşat-Maşat Mezarlık demektir daha eski adı Ertuğrul’dur) köyüne kışlağa gelen Saçıkara aşiretinden yörükler köye zorunlu iskân edilirler. Erdoğdu Köyü Akmaşat’a bağlı bir mahalle iken daha sonra ayrı bir köy haline getirildi. 1930’lu yıllar Çukurova aşiretleri için de zor yıllardı. Bu nedenle Hükümet yeni bir iskan kanunu çıkartmak zorunda kaldı.
1934 tarihli İskân kanununun 2. Maddesi “Dâhiliye Vekilliğince yapılıp İcra Vekilleri Heyetince tasdik olunacak haritaya göre Türkiye, iskân bakımından üç nevi mıntıkaya ayrılır. 1 numaralı mıntıkalar: Türk kültürlü nüfusunun tekâsüfü istenilen yerlerdir. 2 numaralı mıntıkalar: Türk kültürüne temsili istenilen nüfusun nakil ve iskânına ayrılan yerlerdir. 3 numaralı mıntıkalar: Yer, sıhhat, iktisat, kültür, siyaset, askerlik ve inzibat sebepler ile boşaltılması istenilen ve iskân ve ikamet yasak edilen yerlerdir.[1]
Bölgede Yörük aşiretlerinin yaşadığı bir diğer bölge de Adana havalisidir. Burada aşiretlerin genelde iskân kanunu gereğince belirli yerlere yerleştirildikleri anlaşılmaktadır. 19. yy’ da Osmanlı Devleti Çukurova’daki aşiretleri yerleştirmek için büyük çaba harcamış ve kısmen de başarılı olmuştur. Ancak; I. Dünya Savaşı ve arkasından Kurtuluş Savaşı yıllarında aşiretlerin bir kısmı eski düzenlerine tekrar dönmüştür. Bu nedenle Cumhuriyetin ilk yıllarında Çukurova’nın tekrar gözden geçirilmesi gerekti.[2]
1934 yılı Mayıs ayında yapıldığı belirlenen iskân faaliyetlerine göre; Ceyhan’ın Kömürdülü civarında kışlayan 179 hanede 988 nüfusa sahip Tekeli ve Harzun aşiretleri Kömürderesi, Uzunpınarı ve Kumtepe mevkilerine iskân edilmişlerdir. Yine aynı gerekçelerle Kadirli kazasına bağlı Tozlu köyü civarında kışlamakta olan Karatekeli aşiretine mensup 62 hanede 280 kişi yine bu köyde iskân edilmiş ve bunlara köy civarında bulunan 2750 dönüm arazi de tahsisi edilmiştir.[3]
1932 yılından itibaren Maraş vilayetinde aşiretlerin kendi istekleriyle yaylaklarına iskân talepleri olumlu karşılanmıştır. 1926 yılında düzenlenen iskân kanunu gereğince Maraş, Adana, Niğde ve Aksaray bölgelerinde konargöçer hayat yaşayan Türk aşiretlerin istedikleri yerlerde uygun metruk bulunduğu halde iskânlarına yardım edilmesi kararı alınmıştır. Bu yasa gereğince Aydınlı aşireti Haziran ayından Eylül sonuna kadar Göksun, Elbistan, Saimbeyli, Aziziye Pozantı kazalarının belirli bölgelerinde yaşamaktayken konarlı aşireti yazın Göksun ve Andırın’ın belirli bölgelerine yerleşmiş Çukurova da bazı köylerde kamıştan evler yaparak ikamet etmiş bunlara buralarda 150 dönüm arazi verilmiştir. Aydınlı aşireti ise hayvanlarından kazandıkları kazanç kendilerine yettiğinden belirli bir yere iskân niyetleri çok az olmuştur.[4]
Erdoğdu Köyüne gelen Saçıkara yörükleri önce Huğ adı verilen evler yapmışlardır. 1948 Nisan-Mayıs Velecoğlu Mulla Mustafa ilk huğu (ev) tutturdu (yaptırdı). 1951’de Saçıkara Aşireti üyeleri yirmi kadar çadır Erdoğdu’nun bugünkü bulunduğu yere huğlar tutmaya başladılar. 1951’de devlet her haneye hazineden tarla tapusu verdi, ancak tapunun sınırı belli değildi. O zaman verilmiş olan tapuların yeri halen belli değildir. [5]
Köyde Yörük Kültürü günümüzde de güçlü bir şekilde yaşatılmaktadır. Kadirli’nin tanınmış isimlerinden Ecem Ramazan Velieceoğlu’nun köyün tarihiyle ilgili önemli kitapları bulunmaktadır.
Dr.Tarih/ Etnolog Aytaç BOZKUYU
Töre Araştırma Derneği Başkanı
KAYNAKLAR
[1] İskân Kanunu, Sayı 2733 Resmi Gazete, 21 Haziran 1934 Kanun no: 2510
[2] BOZKUYU, Aytaç, Cunhuriyet Dönemi İskan Politikaları, Dokuz Eylül Üniversitesi Yüksek Lisans Tezi, İzmir
[3] İbrahim Erdal, Osmanlıdan cumhuriyete Yörükler ve Türkmenler, Phonix Yayınları, Nisan 2008, s.122
[4] İbrahim Erdal, a.g.m, s.116
[5]Velieceoğlu, Ramazan, “Saçıkara Yörükleri’nin Yakın Tarihi”, Ankara 2017, s 127-142-153