Değerli Kadirlililer;
Kadirli, Osmanlı döneminde Kars olarak bilinmekteydi. Ancak Doğu Anadolu’daki Kars’tan ayırmak üzere Maraş’a bağlı olduğunu ifade için Kars-ı Maraş tabiri kullanılmıştı. Dulkadiroğullarıyla ilgisinden dolayı da Kars-ı Zülkadriye olarak da anılmaktaydı. Maraş ve civarı 1085’ten itibaren Türklerin yerleştiği bir bölge oldu. Türkmenlerin Çukurova’ya yerleşmesi ise XIV. yüzyılın ortalarından itibaren gerçekleşti. 1337’de Zeyneddin Karaca adlı Türkmen beyi Dulkadir Beyliğini kurdu.
Andırın ile Göksun arasındaki Ördekli mevkiinde yapılan savaşla Dulkadir Beyliği yenilgiye uğratılınca Kadirli ve civarı da Osmanlı hâkimiyetine girdi. 1522’de Dulkadirli hanedanından Şehsüvaroğlu Ali Bey’in öldürülmesiyle beyliğin merkezi, doğrudan Osmanlı yöneticileri tarafından idare edilmeye başlandı. Osmanlı yönetimindeki Kadirli, 1561 yılında Zülkadriye Eyaleti’ne bağlı Kars-ı Maraş Sancağı olarak taksim edilmişti. Sancak, Kars ve Andırun (Andırın) olmak üzere iki kazadan oluşmaktaydı. Kars kazasına sekiz nahiye bağlı olup, bunlar Karamanlu Yakası, Savrun, Sinbas (Sumbas), Çokak, Mağara, Göksun, Köstere ve Meğelgin idi. Kars-ı Maraş Sancağı XVII. yüzyılın ortalarına doğru Maraş’a bağlıydı.